“Şehid ve tutuklular bir elmanın iki yarısı gibidirler. Aynı rengi, aynı tadı, aynı kokuyu taşırlar”Bu, cezaevi idaresi ve cezaevi karakol komutanı tarafından da sıklıkla ifşa edilen bir gerçekti. Temsilci görüşmeleri esansında bizzat 1. Müdür, ya da mahkeme gidiş-gelişlerinde Karakol Komutanı bu gerçeği birkaç kez dile getirmişler ve “MGK’da sizden bahsediliyor, sizin durumunuz konuşuluyor da haberiniz yok” diyerek durumun vahametini ortaya koymuşlar ve birnevi aba altından sopa göstererek gözlerini korkutmaya çalışmışlardı.
Zindani medreseye ceviren yiğitler. Allah’in rizasi ve davasi uğruna dünya lezzetlerini birakip zindani tercih eden yiğitleri anlatiyor bu kitap. Gercekten okunmasi ve vicdanen düşünülmesi gereken bi kitap.
Yusufî Direniş: Yusuf’un mekanında Musa’ca bir dik duruş.. Fakat Mısır’da değil Kürdistan’da, Bingöl’de, Bingöl cezaevinde zalimlere baş eğmeyen, en insanca hakları dahil ellerinden alınmış bir avuç yiğidin direnişi.. “Şehid ve tutuklular bir elmanın iki yarısı gibidirler. Aynı rengi, aynı tadı, aynı kokuyu taşırlar.” diyen zamanın Hüseyn’iyle yüce İslam Davası’na hizmet yolunda aynı safta yer alan ve bu yolda zindana düşen, Yusuf misali zindanı medreseye dönüştüren bir avuç yiğidin direnişi..Doksanlı yıllarda bölgede yaşanan gerçekleri görmek isteyenlere kendisi de bu sürecin içerisinde bulunan yazarın dilinden, ilk elden bir kitap..
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
yaşanmış olaylarda derlenmiş güzel bir roman. Çıkarılacak dersler çoktur. Akıcı bir roman.
Doksanlı yıllarda bölgede yaşanan gerçekleri görmek isteyenler muhakkak okumalı
sadece müslüman oldukları için zindanlara düşenlerin zindanın kötü şartlarına karşı direnişlerini anlatan güzel bir roman..
Zindani medreseye ceviren yiğitler. Allah’in rizasi ve davasi uğruna dünya lezzetlerini birakip zindani tercih eden yiğitleri anlatiyor bu kitap. Gercekten okunmasi ve vicdanen düşünülmesi gereken bi kitap.
Yusufî Direniş: Yusuf’un mekanında Musa’ca bir dik duruş.. Fakat Mısır’da değil Kürdistan’da, Bingöl’de, Bingöl cezaevinde zalimlere baş eğmeyen, en insanca hakları dahil ellerinden alınmış bir avuç yiğidin direnişi.. “Şehid ve tutuklular bir elmanın iki yarısı gibidirler. Aynı rengi, aynı tadı, aynı kokuyu taşırlar.” diyen zamanın Hüseyn’iyle yüce İslam Davası’na hizmet yolunda aynı safta yer alan ve bu yolda zindana düşen, Yusuf misali zindanı medreseye dönüştüren bir avuç yiğidin direnişi..Doksanlı yıllarda bölgede yaşanan gerçekleri görmek isteyenlere kendisi de bu sürecin içerisinde bulunan yazarın dilinden, ilk elden bir kitap..