Cemre; önce karanlık sıcak gecelere, sonra ışığa ve umuda düştü sessizce…Umut yosun kokusuna eşlik etti eskiyen ve pörsüyen acıtmaları akıntısına bırakarak med cezirin, büyük ve gizemli dalyanlarınsessizliğe çarpan nasırlı elleriyle.Ya yakamoz gülecek ya da yıldızlarbu gece hayal vakti.Hangisi önce ama hangisi...Ben biliyorum önce yıldız gülecek; hani şu saman yoluna kapılmış dün bulutlu bir gökyüzünde tutsak olmuşta, bugünü iple çekmişkutup yıldızı. İşte bu yüzden sonbaharın etekleri zil çalarken hala, sıcak sımsıcak bir güneş coşkusuyla içi ısındı umudun topraktatoprakla. Yapraklar, yağmur bereketine hasret bulutlara baktı tanıdık bir güz dökümü arayışıyla. Sonbahar içini yaktı yaktı umuduhala umutta olanların.Ne kadar umut sevse de, akşam üstlerinin kızıl gölgesinde yıkamayı düşlerini, Yıkadığı her düş ne kadar düşüşü de olsa gölgesinin, gölgeden sıyrılıp yeniden umutla bakmaktı umudu yeni güne…Ve hayatı sevmekti umut, hem de her şeyini yitirdiğindeki umutsuzluğunda bile!...
Kitap Yorumları - (0 Yorum)