Şiir üzerine iki ciltlik bir başyapıt.Şiirsel yaşamı canlı tutması gereken "işlevler" ile onları yerine getiren "kişiler" arasındaki ayrım üstünde özellikle durmak istiyorum. Çünkü bu ayrımın söz konusu olduğu yerde, şiiri canlı tutacak ya da yozlaştıracak duyarlı bir sınır var bence.Önce ozanlık ile okurluk işlevini ele alalım. Kültürel gelişmişlik düzeyi bir yana, şiir yazma yetisi ile şiirden tadalma duyarlılığı (Buna “beğeni” diyorlar) birbirini ne zorunlu kılan, ne de engelleyen, ama karşılıklı olarak bütünleyen iki ayrı ruh durumunu belirler. Nitekim şiirsever bir toplumun yalnızca ozanlardan ya da yalnızca şiir okurlarından oluşması diye bir şey düşünülemez. Böyle bir toplum ne yaratıcı olurdu, ne de ilginç... Tıpkı sinemasever bir toplumun yalnızca sinema yönetmenlerinden oluşmasına gerek bulunmadığı gibi. Her şiir okurunun ozanlığa yeltendiği ya da ozanların kendilerinden başka şiir okuru bulamadığı bir toplum ne kadar komik olurdu değil mi? İşte "duyarlı sınır" dediğim ve ozanlık ile okurluğu birbirinden ayıran o çizgi, böyle bir komikliğe geçit verebilir.Şiirin üretimi ile incelenmesi de aynı biçimde, birbirinden değişik iki işlevi ve iki ruh durumunu belirler: Biri ötekini ne dışlar, ne de zorunlu olarak içerir; birbirini bütünlerler. Buraya bir şey eklemek istiyorum: Okur-ozan ilişkisi bir tür pazarlama gibidir ama burada bir nitelik arayışı söz konusudur, bir tür denetim söz konusudur. Bu anlamda bir işlevin kendi içindeki niteliği ayrıca tartışmaya açıktır.(s.168)
ilk kitaba göre bu kitap daha tatmin edici. çünkü ikinci kitap teorileri daha etrafılı ve kavramsal çerçeveden uzaklaşarak aktarmış. oysa ilk kitap tamamıyla kavramlar üzerinde durmuş. bu kitapların tek “suçu” dilbilimcilerin hastalığı olarak da vasıflandırılabilecek bir şey: o da kelime uydurma. sanki osmanlı türkçesiyle yazılmış bir metin gibi yanınızda “uydurma kelimeler sözlüğü” olması gerekir. artık türk dilbilimcileri bunu da yazar. ha bir tane var sanırım süheyla bayravın.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Alanında ÖZGÜN bir kitap. Mehmet Yalçın hocanın her yazısı okunmaya değer.
hocamın tavsiyesi üzerine almıştım. derste çok yardımı oldu. başarılı bir eser.
Fiyatı gayet uygun ve içerik de tatmin edici.
ilk kitaba göre bu kitap daha tatmin edici. çünkü ikinci kitap teorileri daha etrafılı ve kavramsal çerçeveden uzaklaşarak aktarmış. oysa ilk kitap tamamıyla kavramlar üzerinde durmuş. bu kitapların tek “suçu” dilbilimcilerin hastalığı olarak da vasıflandırılabilecek bir şey: o da kelime uydurma. sanki osmanlı türkçesiyle yazılmış bir metin gibi yanınızda “uydurma kelimeler sözlüğü” olması gerekir. artık türk dilbilimcileri bunu da yazar. ha bir tane var sanırım süheyla bayravın.
Şiir çözümlemesine nesnel yaklaşım için oldukça faydalı. Doğan Aksan’ın eserleriyle birlikte, bu alanda yazılmış nitelikli kitaplardan biri…