Geçtiğimiz aylarda İsrail'in önce Filistin'e, sonra da Lübnan'a girerek yaşlı-genç, kadın-erkek, çocuk-ihtiyar demeden sivilleri hedef alması ve binlerce insanı katletmesi başta ülkemiz olmak üzere bütün dünyada derin bir hayret ve infial uyandırdı. Bu devirde bu vahşet hiç anlaşılamadı. Çünkü, "Size savaş açanlarla Allah yolunda çarpışın. Fakat haksız saldırıda bulunmayın. Çünkü Allah, haksız saldırıda bulunanları sevmez" (Bakara 190) anlayışından geliyor, yapılanları bir türlü mantıklarıyla bağdaştıramıyorlardı.Konuya karşı tarafın manevi penceresinden bakıldığında anlaşılmayan birşey yoktu. Onlar Tevrat'ın "Ancak Allah'ın Rabbin miras olarak sana vermekte olduğun bu kavimlerin şehirlerinden nefes alan kimseyi sağ bırakmayacaksın" (Tesniye 7/5) "Orduların Rabbi şöyle diyor: Amelekin İsrail'e yaptığını, Mısır'dan çıktığı zaman yolda ona karşı nasıl durduğunu arayacağım. Şimdi git, Ameleki vur, ve onların herşeylerini tamamen yok et, ve onları esirgeme, ve erkekten kadına, çocuktan emzikte olana, öküzden koyuna, deveden eşeğe kadar hepsini öldür" (1. Samuel 15/1-3) gibi emirlerini yerine getirmekten derin bir manevi huzur duyuyorlardı. Kudüs'te toplanan Musevi Rahipler Heyeti de Filistin ve Lübnan'da yapılanların Tevrat şeriatına uygunluğunu dünyaya ilan ediyor, askerleri kutluyorlardı.
Hasan Dinç’in ‘Kutsal Kitaplar’ isimli kitabının altbaşlığı ‘Ortak Konular, Farklı Hükümler’. Dinç, önsözünde şöyle diyor: “Son dönemlerde hakkında en kolay kanaat ifade edilebilen konunun din olduğu görülmektedir. Din konusunda konuşmak ya da yazmak için bilmeye, araştırmaya hiç lüzum görülmediği konuşan ve yazanlardan anlaşılmaktadır.” Dinç’in bu yorumuna, Türkiye’deki dindar olan ve olmayanlar düşünüldüğünde hak vermemek elde değil. Ayrıca Dinç’in çalışması asıl olarak, dindarları hedef alıyor. Yazar üç kutsal kitabın, Allah inancı, melekler, peygamberlik, zina, boşanma, helal-haram yiyecekler, faiz, ve adalet belli başlı dini ve toplumsal konular hakkındaki yorumlarına değiniyor.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Hasan Dinç’in ‘Kutsal Kitaplar’ isimli kitabının altbaşlığı ‘Ortak Konular, Farklı Hükümler’. Dinç, önsözünde şöyle diyor: “Son dönemlerde hakkında en kolay kanaat ifade edilebilen konunun din olduğu görülmektedir. Din konusunda konuşmak ya da yazmak için bilmeye, araştırmaya hiç lüzum görülmediği konuşan ve yazanlardan anlaşılmaktadır.” Dinç’in bu yorumuna, Türkiye’deki dindar olan ve olmayanlar düşünüldüğünde hak vermemek elde değil. Ayrıca Dinç’in çalışması asıl olarak, dindarları hedef alıyor. Yazar üç kutsal kitabın, Allah inancı, melekler, peygamberlik, zina, boşanma, helal-haram yiyecekler, faiz, ve adalet belli başlı dini ve toplumsal konular hakkındaki yorumlarına değiniyor.