“Bahçıvan demir kapının iki kanadını açmıştı; çamurlukları hasırdan, üzeri tenteli ada tarzı araba birden içeriye büküldü; kira arabalarına kapı açılmazdı. Fakat Prenses’in misafirine hürmet olarak bahçede yarı yola kadar geldiğini gören arabacı, arabayı tam ev sahibesinin hizasında durdurdu.İşte Şeyh! Uzun boylu, sivri sakallı, sırtında karyağdılı bir geniş pardösü, başında gri renkte fötr şapka, şık bir adamdı bu... Arabadan derhal genç bir hareketle atladı; şapkası elinde koştu, Prenses’in elini filmlerde gördüğü, hoşlandığı şekilde, zarifçesine eğilerek hürmetle öptü.” - Refik Halid KarayCumhuriyet döneminin ilk yıllarından başlayarak çok tartışılmış, zaman zaman istismar edilmiş, yasaklanmış, ancak günümüze kadar var olmayı sürdürmüş bir olguya Kadınlar Tekkesi’ndeki edebi anlatım ustalığıyla dikkatimizi çeken Refik Halid Karay, romanın temasıyla da “aşk” ve “âşık”lık üzerine düşünmemizi sağlıyor.
İnsan okuyunca kediciklerin farklı bir versiyonunu okuyor sanki. Şiddet yok ama okuyunca şok oluyorsunuz. Din simsarlarının sahte yüzünü anlamak için mutlaka okuyun.
Konusu açısından uygun bulmadığım ve temkinli yaklaşacağım bir eser. Konu olarak tasavvuf, tarikat ve benzer oluşumlar içindeki bir şeyhten bahsediliyor fakat şeyh bu romanın olumsuz karakteri. Bu tarz yanlış insanlardan dolayı dine ve dindarlığa leke sürülmeye çalışılıyor. Yazarın eleştirdiği tarafı da anlamaya çalışıyorum fakat aksi şekilde dindar bir insanın sanki bir sapkın olarak gösterilmesi ve eserin bu konu etrafında daha nice fikirler içermesi gayet tehlikeli. Yazarın bunu art niyet içermeden yazdığını düşünmek istesem bile insanlar okuduğunda akıllarında oluşacak fikirleri tahmin edebilecek kadar da zeki bir adam olduğunu biliyorum.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
okunma listelerine mutlaka eklenmesi gereken bir kitap
Her an şaşırtan şaşırttıkça okumaya çeken bir kitap.
İnsan okuyunca kediciklerin farklı bir versiyonunu okuyor sanki. Şiddet yok ama okuyunca şok oluyorsunuz. Din simsarlarının sahte yüzünü anlamak için mutlaka okuyun.
Konusu açısından uygun bulmadığım ve temkinli yaklaşacağım bir eser. Konu olarak tasavvuf, tarikat ve benzer oluşumlar içindeki bir şeyhten bahsediliyor fakat şeyh bu romanın olumsuz karakteri. Bu tarz yanlış insanlardan dolayı dine ve dindarlığa leke sürülmeye çalışılıyor. Yazarın eleştirdiği tarafı da anlamaya çalışıyorum fakat aksi şekilde dindar bir insanın sanki bir sapkın olarak gösterilmesi ve eserin bu konu etrafında daha nice fikirler içermesi gayet tehlikeli. Yazarın bunu art niyet içermeden yazdığını düşünmek istesem bile insanlar okuduğunda akıllarında oluşacak fikirleri tahmin edebilecek kadar da zeki bir adam olduğunu biliyorum.
Hikaye gerçekten çok güzel işlenmiş. Dili yer yer ağır olsa da yine de anlayabiliyorsunuz.