Sinemanın büyüsü çok küçük yaşlarda yakalar insanı ve çoğu zaman da peşini bırakmaz. Perdede göz göze gelinen artistler hayalleri süsleyerek kendiliğinden günlük yaşamın bir parçası oluverir. Beyazperde ısrarla düşlerimizi ve hayatlarımızı paylaşmaya devam eder. Altmışlı yıllarda sinema en popüler eğlencedir. Akşamları ailecek gidilen sinema salonları dışarıda hızla değişen hayata inat, kendi öykülerini anlatan Yeşilçam filmleriyle altın çağını yaşar.Caddeleri otomobilleri doldururken, İstanbul'a yeni göç edenler kente alışmaya çalışırken margarinler sofralarda yerini alırken, evlerde radyo tiyatroları merakla dinlenirken, sinema salonları da galalarıyla, konserleriyle, açık havada izlenen filmlerle yaşanan hayatı renklendirir....
“1960 yıllar ayrı bir dünyaymış “bu cümleyi sizde telaffuz edeceksiniz çünkü bu kitap böyle bir niteliğe sahip, ve eminim ki Sinemaya artık daha farklı bir gözle bakar olucaksınız.Kitap oldukça ilginç bilgiler içeriyor yeni kuşaklar için bu nedenlede okuyucu sıkmayan ve akışı olan bir anlatımı var diyebilirim. tabi ki bazı bölümlerde konuların birbirleri ile ilgisi oldugundan bazı anlatımlar kendini tekrar etmesi dışında negatif yanı olmayan bir kitap.Türk sinemasını merak edenler için muhakkak okunulması gereken bir eser.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
“1960 yıllar ayrı bir dünyaymış “bu cümleyi sizde telaffuz edeceksiniz çünkü bu kitap böyle bir niteliğe sahip, ve eminim ki Sinemaya artık daha farklı bir gözle bakar olucaksınız.Kitap oldukça ilginç bilgiler içeriyor yeni kuşaklar için bu nedenlede okuyucu sıkmayan ve akışı olan bir anlatımı var diyebilirim. tabi ki bazı bölümlerde konuların birbirleri ile ilgisi oldugundan bazı anlatımlar kendini tekrar etmesi dışında negatif yanı olmayan bir kitap.Türk sinemasını merak edenler için muhakkak okunulması gereken bir eser.