Beşeri duyguların en tabii olanlarından birisi şüphesiz ki estetiktir. Güzellik hissi, insanlarda doğuştan itibaren mevcuttur. İnsanlar güzele karşı daima ilgi duymuşlardır. Güzele karşı duyulan bu ilgi ve meyil çeşitli sanat eserlerinin doğmasına sebep olmuştur.Söz ve beste, insani duyguların ifade edilmesi için iki önemli vasıtadır. İnsanlar öteden beri hislerini ses ve sözle ifade etmişlerdir. İlk insanlar gayet basit, kaba, haşin ve iptidai nağmelerle ve ağaçtan yaptığı basit aletlerle güzellik duygusunu ve musıki zevkini tatma yoluna gitmişken; son zamanlarda yaşayan insanlar bu gibi şeylerle tatmin olmamışlar, onun için de kendilerini bu bakımdan tatmin edecek yeni besteler, nağmeler, makamlar ve musıki aletlerini icad etmişlerdir.Elinizdeki bu eser musikinin kısa bir tarihçesiyle beraber, esas olarak; "Kur'an'a, Hadislere göre musıki; fakıhlerin musiki ve Sema' hakkında görüşleri, Dini Musıkinin doğuşu ve gelişmesi, ilk sufilerin ve tarikatların görüşleri" gibi konularda ilmi objektivite ışığında bilgi vermektedir. Kısaca "Musıkinin dini hükmü nedir?" sorusuna cevap aranmaktır.
İslam musikiye ne der konusu neredeyse İslamın ilk devirlerinden beri tartışılan,ama bir türlü sonuca varılamıyan bir konu. Belli şartlar altında caizdir diye mübah görenlerden,zerresi haramdır diyerek tamamen reddedenlere kadar her türlü görüş ortaya çıkmış ki herhalde hiçbir dini meselede birbirine bu kadar zıt fetvalar verilmemiştir. Günümüzde de aynı tartışma ve iddialar eski argümanlar kulanılarak hiç değişmeden devam ediyor. Süleyman Uludağ konuya kapsamlı bir şekilde yaklaşmış ve bütün iddiaları ilmi olarak araştırmış. Musikinin tarihi, çeşitli kavimlerde musiki, Kur’an ve hadislerin musikiye bakışı, fıkıhçıların görüşleri,dini musikinin doğuşu ve türleri 400 sayfada geniş bir şekilde incelenerek bir sonuca varılıyor.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
gerçekten her müzikle ugraşan insanın okuması gereken bir kitap . dinde musıkinin yerini çok iyi anlatmış…
İslam musikiye ne der konusu neredeyse İslamın ilk devirlerinden beri tartışılan,ama bir türlü sonuca varılamıyan bir konu. Belli şartlar altında caizdir diye mübah görenlerden,zerresi haramdır diyerek tamamen reddedenlere kadar her türlü görüş ortaya çıkmış ki herhalde hiçbir dini meselede birbirine bu kadar zıt fetvalar verilmemiştir. Günümüzde de aynı tartışma ve iddialar eski argümanlar kulanılarak hiç değişmeden devam ediyor. Süleyman Uludağ konuya kapsamlı bir şekilde yaklaşmış ve bütün iddiaları ilmi olarak araştırmış. Musikinin tarihi, çeşitli kavimlerde musiki, Kur’an ve hadislerin musikiye bakışı, fıkıhçıların görüşleri,dini musikinin doğuşu ve türleri 400 sayfada geniş bir şekilde incelenerek bir sonuca varılıyor.