Dünya edebiyatının kurucu mimarlarını düşündüğümüzde kuşkusuz en büyük payelerden birini Alman romantiklerine vermeliyiz.Novalis, Kleist, Hölderlin, Hoffmann, Grimm ve Schlegel Kardeşler, Brentano... bir grup genç sanatçı ve idealist topluluk kültür tarihinde kalıcı izler bırakmışlardır.Kitabın yazarı ve aynı zamanda Yeni Romantizmin bir temsilcisi sayılan Ricarda Huch, bu çevrenin ve dönemin ruhunu bütün ayrıntılarıyla yansıtır. Huch, romantik şair, yazar ve düşünürlerin hayat hikâyelerini, aşklarını ve değerlerini anlatır. Romantizmden kaynağını alan ya da Romantizmle beslenen bilimsel disiplinleri mesela psikolojiyi, mitolojiyi, tarihi, Germanistliği, halk bilimini mercek altına alır. Ricarda Huch, Romantizmin tarihini verdiği yüzlerce zengin örnekte gözler önüne serer."Bu kitap tam zamanında, âdeta sihirli bir anahtar gibi elime geçti. Onunla sayamayacağım kadar çok yer altı mekanının kapısını açıyorum"Hugo von HofmannsthalThomas Mann'ın da saygıyla selamladığı bu çalışmayı Alman edebiyatı konusunda yetkin bir isim olan Prof. Gürsel Aytaç'ın titiz çevirisiyle sunuyoruz.
Kitap Alman romantizmini yine romantik bir anlatımla kaleme almış. İnsanı yormayan, tersine rahatlatan bir bir uslüb takınmış. Ayrıca kitabın baskısının kalitesini de insanı okumaya sevk eden artı bir unsur olarak görebiliriz. Ancak dikkat etmemiz gereken bir nokta var. O da kitabın bir felsefe yada biyografiden çok edebi bir yön taşıması. Yani kitap romantik filozofların felsefe içindeki yerinden bahsetmiyor. Daha çok onların dünüş ve duyuşlarını hayatları ve eserleri ile harmanlayarak oldukça edebi bir uslubla anlatılıyor.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Kitap Alman romantizmini yine romantik bir anlatımla kaleme almış. İnsanı yormayan, tersine rahatlatan bir bir uslüb takınmış. Ayrıca kitabın baskısının kalitesini de insanı okumaya sevk eden artı bir unsur olarak görebiliriz. Ancak dikkat etmemiz gereken bir nokta var. O da kitabın bir felsefe yada biyografiden çok edebi bir yön taşıması. Yani kitap romantik filozofların felsefe içindeki yerinden bahsetmiyor. Daha çok onların dünüş ve duyuşlarını hayatları ve eserleri ile harmanlayarak oldukça edebi bir uslubla anlatılıyor.