Her şeyin bir öncesi vardı. Yaradılışın, sözün, yeryüzü oyunlarımızın, verdiğimiz sevginin, kazanılan acıların, katliamlarımızın, yarım kalmış bir bakışın, uzun yüzlü aynaların her şeyin bir öncesi. Belki de varolmamızın bir nedeni de, varlığıyla kendi cevabını zaten yaratmış olmasında gizliydi; biz ısrarla, bir başkasına taşıtmaya zorluyoruz kendimizi. Aslında, giz diye bildiğimiz her şey nedenini en açık şekilde vuruyordu içimize. Vurduğu yerde bir kapı aralıyor ve o kapının aralığına biriken bakışların arasında kendi gözlerimize yer arıyorduk. Gözden kaçırdığımız ve kendimizi unuttuğumuz yeri işte burasıydı hayatın yani ki herkes bir başkasının elleriyle o kapıyı açmaya çalışıyordu ki bu, yarım kalan yanımızdı hepimizin. Şimdi, sorulacak soru şuydu; hangimiz açmaya cesaret edecektik o kapıyı, kendi ellerimizle ama? Böyle giyinmiş bir halde çıplaklığımızdan korkarak mı? Ellerimizi, yüzlerimizi ve gözlerimizi tanımadan mı geçecektik o karanlık bahçeden ruhumuzun asfaltına? Başımızı kaldırıp baktığımızda, bir daha hiç inmeyecek mi rollerini paylaştığımız bu filmin son perdesi içimizden inançsız, işte böylesine çalınmış bakışlarla oynuyoruz rolümüzü. Aslolan bir başka yerdeydi! Ufak. Ufacık bir şakaydı her şey. İnanmadan gülüyorduk. Ruhlarımızın gözlerimize vuran yeri bozuk bir saatin düzeniyle işliyordu.
Kelimelerle nasıl böyle inanılmaz oynayabilmiş şaşırmamak mümkün olmazdı, söz konusu yazar Murat Çelik olmasaydı. Aslında bu kitabı tarif etmek pek mümkün değil. Tek diyecebileceğim müthiş bir iç huzurla ve derinlikle okuyacağınız. Kesinlikle bambaşka, tertemiz bir yazım dili var Murat Çelik’in. Siz de mutlaka okuyun; yalnızca kendinize tarif edebileceğiniz cümleleriniz olacak, göreceksiniz
murat çelik ismi söylendiğinde tanınmayan ama şarkıları ezbere bilinen bi insan yani özel hayatıyla değil sanatıyla tutunan ve herşeye rağmen çizgisinden sapmayan bi insan bu kaliteli kişiliğin yazdığı kitap da en az onun yüreği kadar güzel çok fazla zamanım bulunmamasına rağmen 2 günde bitirdim ve okuyalı yaklaşık bir yıl olmasına rağmen hala etkisinden çıkamadığım bir kitap
Murat Çeliği, Düş Sokağı Sakinleri gurubundan ve solo albümlerinden biliyorum.Türkiye de sanatçı,müzisyen denebilecek nadir kişilerden biridir. Kitab da herkes e göre birşeyler var. Tavsiye ederim. Teşekürler…
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Kelimelerle nasıl böyle inanılmaz oynayabilmiş şaşırmamak mümkün olmazdı, söz konusu yazar Murat Çelik olmasaydı. Aslında bu kitabı tarif etmek pek mümkün değil. Tek diyecebileceğim müthiş bir iç huzurla ve derinlikle okuyacağınız. Kesinlikle bambaşka, tertemiz bir yazım dili var Murat Çelik’in. Siz de mutlaka okuyun; yalnızca kendinize tarif edebileceğiniz cümleleriniz olacak, göreceksiniz
okumaya doyamadığım,elime alıp elıp tekrar okuduğum kitap
asla sonu gelmeyecek olan bir öykü tadı.murat çelik demek ‘derinlik’ demek.oraya inmek,orayı anlamak,orda yaşamak…
murat çelik ismi söylendiğinde tanınmayan ama şarkıları ezbere bilinen bi insan yani özel hayatıyla değil sanatıyla tutunan ve herşeye rağmen çizgisinden sapmayan bi insan bu kaliteli kişiliğin yazdığı kitap da en az onun yüreği kadar güzel çok fazla zamanım bulunmamasına rağmen 2 günde bitirdim ve okuyalı yaklaşık bir yıl olmasına rağmen hala etkisinden çıkamadığım bir kitap
Murat Çeliği, Düş Sokağı Sakinleri gurubundan ve solo albümlerinden biliyorum.Türkiye de sanatçı,müzisyen denebilecek nadir kişilerden biridir. Kitab da herkes e göre birşeyler var. Tavsiye ederim. Teşekürler…