Yağmurlu bir günün sabahında, yorgun da olsa görevini yerine getirmeye gayret eden Kalender adlı bir atın öyküsü anlatılır bu kitapta... Çok sık kişneyen, bu yüzden de bazı olaylara sebebiyet veren Kalender, o gün belediyenin meydana koydurduğu aynada kendini gördü ve kişnemedi. Hayaline ters ters bakıp, ağırbaşlılıkla, temkinli ve efendi efendi yoluna devam etti.
Türk öykücülüğünün yüz akı Haldun Taner, toplumu çok iyi gözlemlemiş. İnsanların acizliklerini, tuhaflıklarını müthiş bir ironi ile anlatıyor. Ağlanacak halimize kıs kıs güldürüyor. Üslubu gayet çekici.
Hangi hikayeden bahsedilmeli ki? Hepsi birbirinden muhteşem! Benim gibi daha çok romansever birinin hikayeye olan bakış açısını değiştiren bir kitap oldu. Bütün hikayeler dolu dolu, toplumun her tabakasından iz taşıyan olaylar, göz ardı edilen gerçekler, mış gibi yapan insanlar, hayvanlar, ne ararsanız var. Özellikle Ayışığında ” Çalışkur” ,hemen hikayenin sonuna eklenen okuyucu mektupları ve hikayenin bir başka hali okurken sizi hayrete düşürecek ve gülmekten kendinizi alamayacaksınız. Diğer hikayelerden “Fraulein Haubold’un Kedisi” ve “Fasarya” ise gerçekten müthiş yazılmış dolu dolu içeriğe sahip. Haldun Taner çok iyi tiyatrocu olduğu kadar çok da iyi bir öykücü.
içinde ince ironilerin olduğu eğlenceli bir kitap. yazar ayışığında çalışkur hikayesine yapılan eleştirilerin ışığında bu hikayeyi komik bir üslupla elden geçirmiş. okumaya değer…
“Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu” ve “Ayışığında Çalışkur” kitapları bir arada basılmış. “Ayışığında Çalışkur” içinde yer alan ve birbirinin devamı olan beş metin farklı ve ilginç bir şekilde kurgulanmış. “Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu” dokuz hikâyeden oluşmuş. “Fasarya” hikâyesini zevkle okudum.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Kitap, Kalender adlı atın tasviri için bile okunabilir. Herkese tavsiye edebileceğim nitelikte bir kitap.
Türk öykücülüğünün yüz akı Haldun Taner, toplumu çok iyi gözlemlemiş. İnsanların acizliklerini, tuhaflıklarını müthiş bir ironi ile anlatıyor. Ağlanacak halimize kıs kıs güldürüyor. Üslubu gayet çekici.
Hangi hikayeden bahsedilmeli ki? Hepsi birbirinden muhteşem! Benim gibi daha çok romansever birinin hikayeye olan bakış açısını değiştiren bir kitap oldu. Bütün hikayeler dolu dolu, toplumun her tabakasından iz taşıyan olaylar, göz ardı edilen gerçekler, mış gibi yapan insanlar, hayvanlar, ne ararsanız var. Özellikle Ayışığında ” Çalışkur” ,hemen hikayenin sonuna eklenen okuyucu mektupları ve hikayenin bir başka hali okurken sizi hayrete düşürecek ve gülmekten kendinizi alamayacaksınız. Diğer hikayelerden “Fraulein Haubold’un Kedisi” ve “Fasarya” ise gerçekten müthiş yazılmış dolu dolu içeriğe sahip. Haldun Taner çok iyi tiyatrocu olduğu kadar çok da iyi bir öykücü.
içinde ince ironilerin olduğu eğlenceli bir kitap. yazar ayışığında çalışkur hikayesine yapılan eleştirilerin ışığında bu hikayeyi komik bir üslupla elden geçirmiş. okumaya değer…
“Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu” ve “Ayışığında Çalışkur” kitapları bir arada basılmış. “Ayışığında Çalışkur” içinde yer alan ve birbirinin devamı olan beş metin farklı ve ilginç bir şekilde kurgulanmış. “Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu” dokuz hikâyeden oluşmuş. “Fasarya” hikâyesini zevkle okudum.