Hatırat kitapları "günahlarıyla" "sevaplarıyla", "zaflarıyla", "kuvvetleriyle" bir tür "nefis müdafaasıdırlar." Özellikle de hatırat yazarının hadiselerin yakın tanığı oluşu, hatıratların en cezbedici yönü oluşturur. Hele de bu hatırat, Eşref Edip Fergan gibi İslamcı bir entellektüelin "İstiklâl Mahkemelerinde, tek kişilik hücrelerde, ölü kemikleri ve kafatasları arasında yaşanıp da" kaleme alınmışsa, daha bir anlam ve önem kazanır. Nitekim bu doğrultuda Eşref Edib'in çile, acı, korku, ıstırap ve sevinç sürecini içeren tutukluluk günlerini ve yargılanma sürecisndeki olayları hikaye ederken yıllar sonra yaptığı şu tahlil, hem muharririn İstiklal mahkemelrine dair hatıratını niçiz yazdığına açıklık getirmekte, hem de hayat ve hadiseler karşısında tavrımızın nasıl olması gerektiğine dari bize istikamet vermektedir.
Bir tarihi en objektif sekilde anlamak o dönemin hatıratlarına bakmaktır iste bir milli kahramanımızın o dönemde cektigi cileleri dile getirdigi hatıratı
dönemin sıkıntılarını ve bir ideal adamının dürüstlüğünden dolayı düştüğü sıkıntıları çok güzel anlatıyor. resmi tarihle gözü boyanmakta olan gençliğe tavsiye ederim.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Cumhuriyetin ilk yıllarındaki baskıları anlatıyor
yakın tarihi öğrenmek için muhakkak okunmalı
hakikaten, yaşnanlar roman gibi. çekilen sıkıntıları öğrenmek için okunmalı
Bir tarihi en objektif sekilde anlamak o dönemin hatıratlarına bakmaktır iste bir milli kahramanımızın o dönemde cektigi cileleri dile getirdigi hatıratı
dönemin sıkıntılarını ve bir ideal adamının dürüstlüğünden dolayı düştüğü sıkıntıları çok güzel anlatıyor. resmi tarihle gözü boyanmakta olan gençliğe tavsiye ederim.