İnsanın ve hayatın İlahi boyutunun inkarı ile birlikte insan ve hayat parçalandı, bölündü. Modern kültür yalnızca cismani alana yönelik bir kültür olduğu için, günümüz dünyasında hedonizm bir amaç haline geldi. Bu projede insan, kimyasal ve fiziksel unsurlara indirgendiği için, bütün dünyada ruhsal rahatsızlıklar bir çığ gibi büyümektedir. Sadece kazanç ve servet için yaşayan modern insan, özgürlüğü hedonist bir özgürlük olarak algılamaktadır. Özgürlük Hakikatin insana ve hayata hakim olmasıyla kazanılabilir. Hakikatin inkar edildiği toplumlarda kültür, günah, haram, fesat, şer, temelinde yükseliyor. Modernizm bu kültürü savunuyor. Temsil ediyor. Bu kültür emperyalistlerce bütün dünyaya taşınıyor. Bu toplumlarda hukuksuzluk, kuralsızlık, karamsarlık, belirsizlik, karışıklık, güvensizlik, tedirginlik, kargaşa, kutuplaşma, şiddet, artan suçlar ve cinayetler bir varoluş biçimine dönüşmüştür.
“Modernizm insani erdemlerin yaşanmasına izin vermeyen bir toplum yapısı kurdu. Modern toplumların bir inancı bir ahlakı olmadı. Ahlak ve inanç toplumsal bir erdem olmaktan çıkarılarak kişisel özel değerler haline getirildi.” diyen Müftüoğlu modern zamanda inanın bireyciliğe mahkum edilişi ve vahiyden uzak toplumsal hayatın ne idüğünü resmediyor.
değerli insan Atasoy müftüoğlu bu eseriyle müslümanların mevcut dayanaklarının ne kadarda kıskaç altında olduğunu ve müslümanların önemli vazifelerinden birininde dayanaklarını, şiarlarını özgürleştirerek asıl olmaları gereken yerde değerlendirilmelerini haykırıyor. Ve biz mümin okuyuculara da bu eseri okumak düşüyor elbette…
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
“Modernizm insani erdemlerin yaşanmasına izin vermeyen bir toplum yapısı kurdu. Modern toplumların bir inancı bir ahlakı olmadı. Ahlak ve inanç toplumsal bir erdem olmaktan çıkarılarak kişisel özel değerler haline getirildi.” diyen Müftüoğlu modern zamanda inanın bireyciliğe mahkum edilişi ve vahiyden uzak toplumsal hayatın ne idüğünü resmediyor.
değerli insan Atasoy müftüoğlu bu eseriyle müslümanların mevcut dayanaklarının ne kadarda kıskaç altında olduğunu ve müslümanların önemli vazifelerinden birininde dayanaklarını, şiarlarını özgürleştirerek asıl olmaları gereken yerde değerlendirilmelerini haykırıyor. Ve biz mümin okuyuculara da bu eseri okumak düşüyor elbette…