Bir İngiliz Üniversitesinde öğretim üyesi olan Latimer, aynı zamanda başarılı bir polisiye roman yazarıdır. Romanlarına ara verdiği ve rahatsız olduğu bir dönemde değişik bir yer görmek amacıyla İstanbul'a gelir. Bir rastlantı sonucu tanıştığı Albay Hakkı'dan, Dimitrios adında uluslararası bir suçlunun öyküsünü dinleyince konuyla ilgilenir. Albay Hakkı, Dimitrios'un öldüğünü, cesedinin Boğaz'ın sulanndan çıkanldığını, adının İzmir' den Paris'e kadar bütün polis kayıtlarından silindiğini söyler. Latimer'in, Dimitrios'un polisteki kayıtlannda bulduğu boşluklar onun merakını kamçılayınca, eline, gerçek yaşama dayanan bïr roman yazmak için fırsat geçtiğini düşünür. Araştırmalanna İzmir'de başlayan Latimer, hem katil, hem de suikastçı, şantajcı, casus ve uyuşturucu kaçakçısı olan Dimitrios'un yaşamının karanlık yönlerini bulmaya çalışır. Oysa gerçek, hiç de Albay Hakkı'nın anlattığı gibi değildir. Eric Ambler'in 1939 yılında yazdığı bu roman, İkinci Dünya Savaşı öncesi Türkiye' sinde egemen olan bulanık havayı olağanüstü bir gerçekçilikle resmediyor. Bir yandan Pera'nın pınltılı gece hayatı ve otelleri, öte yandan karanlık yeraltı dünyası, İstanbul'un kozmopolit halkı, aynntılı olarak tanıtılıyor. Dimitrios'un Maskesi, bir gerilim öyküsünü işlemekle birlikte, günümüzde de bir barut fıçısı olmaktan çıkamamış Balkan ülkeleri hakkında bugüne dek yazılmış en ilginç romanlardan biri.
Bu romanın İngilizce’sini okudum.Olay örgüsü tümüyle peşinden sürüklüyor. Polisiye roman olduğu için tek bir ayrıntıyı kaçırmadan okumak gerekiyor. Romanın ikinci bölümü, Dimitrios’un ve onu tanıyanların karakter tahlillerine, düşüncelerine biraz daha fazla yöneldiği için daha akıcı.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Bu romanın İngilizce’sini okudum.Olay örgüsü tümüyle peşinden sürüklüyor. Polisiye roman olduğu için tek bir ayrıntıyı kaçırmadan okumak gerekiyor. Romanın ikinci bölümü, Dimitrios’un ve onu tanıyanların karakter tahlillerine, düşüncelerine biraz daha fazla yöneldiği için daha akıcı.