Türkiye hop oturup pop kalkıyor; yazarından şarkıcısına, valisinden kuaförüne herkes rüyasında (bırakın meşhur olmayı!) pop sahneye bir kez olsun çıkmayı görüyor. Sözün tükendiği, düşüncenin eridiği, şiddetin beslendiği bir apolitik ortamda halkın son emziği görüntü çünkü.Hasan Bülent Kahraman ‘popüler kültür’ yazılarından derlenen elinizdeki kitapta, popüler kültürün önce tasarlanan, sonra biçimlendirilen, arkasından topluma giydirilen bir gerçek olarak endüstrileşmesinden hareket ediyor. Son kertede bir afyon da olabilen popüler kültürün Türkiye’yi bir mutluluk hapı gibi etkilediğine dikkat çekiyor. En önemlisi de, popüler kültürün faşizme ve demokrasiye açılan kapılarını yeterince bilmediğimiz için önümüzde duran tehlikeleri ve olanakları iyi değerlendiremediğimizi vurguluyor...
biz zaten uyutulmuş, uyuşturulmuş, hissizleştirilmiş, bir tür robota dönüşmüş bir toplum olduk. dolayısıyla birileri görevlerini layıkıyla yapmış oldular.
sanat dünyası üzerinden nasıl rol modeller üretildiğini bu rol modeller üzerinden nasıl zihin yapılarımızı kişilik değerlerimizi dönüştürdüklerini popüler kültürün özünde gerçekte egemen sınıfa nasıl hizmet etrme arçaına dönüştürüldüğünü sanatçılar üzerinden nasıl çelişkileri kullanarak sanat dünyasını model üretme araçına dönüştürdükleri açıktır netdir.kapitalizm televizyonları insanların bilim ve akıl sonuçu ürettiği değerlerini kültürlerini nasıl kendi tekeline alıp işlettiğini açıklayan ince mesajlı kitapdır.sanatçıların kişilikleri üzerinden zihinlerimize hayallarimize aktarılan rol modellere bilinç altımıza nasıl ince mesajlar gönderildiğini anlatan okunması gereken çok iyi anlatılmış sade dile sahip bir kitapdır
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Yakın dönem örnekleriyle kültür yozlaşmamızı anlatmış
kitle kültürü hakkında Sanat dünyasından çokça örnekleri göreceğiniz bir çalışma. yakın geçmişe dair bir hafıza tazeleme yapabilirsiniz.
biz zaten uyutulmuş, uyuşturulmuş, hissizleştirilmiş, bir tür robota dönüşmüş bir toplum olduk. dolayısıyla birileri görevlerini layıkıyla yapmış oldular.
dediğim dedik bir kalemi var yazarın, bu da kitabı biraz iticileştiriyor.
sanat dünyası üzerinden nasıl rol modeller üretildiğini bu rol modeller üzerinden nasıl zihin yapılarımızı kişilik değerlerimizi dönüştürdüklerini popüler kültürün özünde gerçekte egemen sınıfa nasıl hizmet etrme arçaına dönüştürüldüğünü sanatçılar üzerinden nasıl çelişkileri kullanarak sanat dünyasını model üretme araçına dönüştürdükleri açıktır netdir.kapitalizm televizyonları insanların bilim ve akıl sonuçu ürettiği değerlerini kültürlerini nasıl kendi tekeline alıp işlettiğini açıklayan ince mesajlı kitapdır.sanatçıların kişilikleri üzerinden zihinlerimize hayallarimize aktarılan rol modellere bilinç altımıza nasıl ince mesajlar gönderildiğini anlatan okunması gereken çok iyi anlatılmış sade dile sahip bir kitapdır